"Abdullah Çatlı kimdir?.." diye bir kitap geçti elime. Yazarı Hakantürk. Dün gece uyumadan şöyle bir bakayım dedim...
Adamın niye soyadı olmadığı konusunda bir fikrim yok.
Arka kapağa bir bakalım:
Yazar "bugüne kadar yaptığı görevlerin dışında merkezi Amerika'da olan International Academy of Security Başkanlığı..." "görevlerinde bulunmuş ilk ve tek Türktür."
(İyi aferin de bugüne kadar yaptığı görevler neler mesela? Bu arada "Türk" vurgusu da hoşumuza gitmedi değil hani.)
İlk sayfa:
"Her ülkenin kendine özel Gizli Servisleri ve onların uzantıları vardır..." Hakantürk
(Ne kadar şahane bir tespit! Gizli servislerin baş harfleri niye büyük? Vardır Hakantürk abinin bir bildiği.)
Önsöz:
Kitap her baskısı 5.000 olmak üzere 85.000 basmış. Ez az 100.000 adette Korsanı basılmış ama gazetelerin Kültür-Sanat sayfalarını yapanlar neden abinin kitaplarına gereken ilgiyi göstermemişler. Çünkü aynı kimseler okuyucularına hiçbir şey vermeyen kitaplara geniş yer vermişler. Sanki elbirliği ile ülkem kültürünü yozlaştırmak istemişler. (Derin düşüncelere gark oldum bak şimdi)
"Elinizdeki 18 baskısı olan kitaptan bütün gazetelere ve dergilere gönderdik, bakalım kaç tanesi yüreklilik gösterip te bu kitapla ilgili olumlu veya olumsuz yer verebilecektir?.. Abdullah Çatlı isminden nefret ederek bu kitabı okumayıp kaldırıp atacak olanların varlığını da bilmekteyiz. (Vaauv!) Bu tür insanlar, kendilerini yeterince güvende hissettikleri yerlerde Arslan kesilirler, ama gecenin bir karanlığında onu alıp dağ başına götürsek ve orada Kurtlar ulumaya başlasa, korkularından altlarına yaparlar."(Abdullah Çatlı'dan nefret eden karanlıkta kurt sesi duyunca altına yapıyormuş. Dişi sırtlanların da vajinası penis gibi bi' şey abi, biliyor musun?)
İrtibat Adresi:
HAKANTÜRK
Akademi Televizyon
P.O.Box:1066 Sirkeci-İstanbul
(Abi ben bi' PK'yı biliyordum P.O.Box ne bi' aydınlatsan?)
Birinci Bölüm:
Sayfanın tepesinde yazardan yine bir özlü söz: "Türk ulusunun ödevi, ülkesine örtülü işgal uygulayanlarla savaşmaktır."
İlerleyen sayfalarda Çatlı'nın ilkokulda sınıf başkanı olmasından ve tabii ki liderlik vasfından, ilkokul 3. sınıfa kadar karnesinin pekiyilerle "dopdolu" olmasından bahsediliyor. (İlkokulda ben de sınıf başkanıydım abi. Karnem de beşinci sınıfta bile pekiyilerle dopdoluydu. Benden de bir Çatlı çıkar di mi abi?)
İkinci Bölüm:
Bu bölümün özlü sözü de; "Kaybetbeyi gözealabilenlerin, kazanma şansları çok yüksektir." olmuş. (Kaybetbek derken? Bence yazım yanlışı var abi; kaybetbeyigözealabilenlerin diyecektin herhalde. Sözün lafzına takılıp ruhunu yok saydık sanma, yine çok güzel bir noktaya parmak basmışsın abi. )
Üçüncü bölüm:
Meral Çatlı'nın Susurluk Komisyonu'nda verdiği ifade yer alıyor bölümde. Birkaç yerde soyadı Çattı olarak yazılmış. ( Olsun olsun, 18. baskı bu daha. Hele bi' 28. baskıya gelsin o zaman hata mata kalmaz.)
"Kapalı kapılar arkasında milletvekili'lerden oluşan bu komisyon birçok kimsenin verdiği binlerce sayfalık ifadelere rağmen hiçbir sonuca acaba neden ulaşamamıştır?..."
(Yok dayanamıyorum ben buna, uyku muyku da kalmadı gülmekten. Güldüğüme bakma abi acı çekiyorum, gerçekten. Bat dünya bat!)
Adamın niye soyadı olmadığı konusunda bir fikrim yok.
Arka kapağa bir bakalım:
Yazar "bugüne kadar yaptığı görevlerin dışında merkezi Amerika'da olan International Academy of Security Başkanlığı..." "görevlerinde bulunmuş ilk ve tek Türktür."
(İyi aferin de bugüne kadar yaptığı görevler neler mesela? Bu arada "Türk" vurgusu da hoşumuza gitmedi değil hani.)
İlk sayfa:
"Her ülkenin kendine özel Gizli Servisleri ve onların uzantıları vardır..." Hakantürk
(Ne kadar şahane bir tespit! Gizli servislerin baş harfleri niye büyük? Vardır Hakantürk abinin bir bildiği.)
Önsöz:
Kitap her baskısı 5.000 olmak üzere 85.000 basmış. Ez az 100.000 adette Korsanı basılmış ama gazetelerin Kültür-Sanat sayfalarını yapanlar neden abinin kitaplarına gereken ilgiyi göstermemişler. Çünkü aynı kimseler okuyucularına hiçbir şey vermeyen kitaplara geniş yer vermişler. Sanki elbirliği ile ülkem kültürünü yozlaştırmak istemişler. (Derin düşüncelere gark oldum bak şimdi)
"Elinizdeki 18 baskısı olan kitaptan bütün gazetelere ve dergilere gönderdik, bakalım kaç tanesi yüreklilik gösterip te bu kitapla ilgili olumlu veya olumsuz yer verebilecektir?.. Abdullah Çatlı isminden nefret ederek bu kitabı okumayıp kaldırıp atacak olanların varlığını da bilmekteyiz. (Vaauv!) Bu tür insanlar, kendilerini yeterince güvende hissettikleri yerlerde Arslan kesilirler, ama gecenin bir karanlığında onu alıp dağ başına götürsek ve orada Kurtlar ulumaya başlasa, korkularından altlarına yaparlar."(Abdullah Çatlı'dan nefret eden karanlıkta kurt sesi duyunca altına yapıyormuş. Dişi sırtlanların da vajinası penis gibi bi' şey abi, biliyor musun?)
İrtibat Adresi:
HAKANTÜRK
Akademi Televizyon
P.O.Box:1066 Sirkeci-İstanbul
(Abi ben bi' PK'yı biliyordum P.O.Box ne bi' aydınlatsan?)
Birinci Bölüm:
Sayfanın tepesinde yazardan yine bir özlü söz: "Türk ulusunun ödevi, ülkesine örtülü işgal uygulayanlarla savaşmaktır."
İlerleyen sayfalarda Çatlı'nın ilkokulda sınıf başkanı olmasından ve tabii ki liderlik vasfından, ilkokul 3. sınıfa kadar karnesinin pekiyilerle "dopdolu" olmasından bahsediliyor. (İlkokulda ben de sınıf başkanıydım abi. Karnem de beşinci sınıfta bile pekiyilerle dopdoluydu. Benden de bir Çatlı çıkar di mi abi?)
İkinci Bölüm:
Bu bölümün özlü sözü de; "Kaybetbeyi gözealabilenlerin, kazanma şansları çok yüksektir." olmuş. (Kaybetbek derken? Bence yazım yanlışı var abi; kaybetbeyigözealabilenlerin diyecektin herhalde. Sözün lafzına takılıp ruhunu yok saydık sanma, yine çok güzel bir noktaya parmak basmışsın abi. )
Üçüncü bölüm:
Meral Çatlı'nın Susurluk Komisyonu'nda verdiği ifade yer alıyor bölümde. Birkaç yerde soyadı Çattı olarak yazılmış. ( Olsun olsun, 18. baskı bu daha. Hele bi' 28. baskıya gelsin o zaman hata mata kalmaz.)
"Kapalı kapılar arkasında milletvekili'lerden oluşan bu komisyon birçok kimsenin verdiği binlerce sayfalık ifadelere rağmen hiçbir sonuca acaba neden ulaşamamıştır?..."
(Yok dayanamıyorum ben buna, uyku muyku da kalmadı gülmekten. Güldüğüme bakma abi acı çekiyorum, gerçekten. Bat dünya bat!)
5 yorum:
aman şimdi sen bunları yazdın diye karanlık bir gecede kurtların uluduğu bir yere götürmesinler, sen kiminle dalga geçiyorsun diye?
@turuncu, abdullah çatlıyı sevmeyenleri kurtların uluduğu yere götürüyolar bi kere dalga geçenleri diil. dalga geçmiyorum ben hem, tanıtım şeysi yaptım. hakantürk abi sen bizim her şeyimizsin!
Birini tanımanın en iyi yolunun onun okuduğu kitapları okumak olduğunu okumuştum bir yerde. Ama deliydi galiba.
delidir kesin. sıkmış öyle...
Hakanturk ve PO BOX puffff, ben de koptum burdaki ince denkleme. Turklugunu yesinler sana bisey olmasin Hakan abi :))
Yorum Gönder