Radikal'de okuduğum bir haberi buraya aynen alıyorum.
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, 200 aydının imzaladığı ırkçı tırmanış uyarısını 'gereksiz' bulduğunu açıklarken, "Millet gölge edilmese başka bir ihsan istemiyor" diye konuştu.
Malatya ve Elazığ gezilerinden sonra önceki gün Diyarbakır'a geçen Mehmet Ağar, Trabzon'daki olaylarla ilgili olarak "Üzerine gitmenin manası yok. Herkesin yerli yerine oturması lazım. Tahriklerden uzak sükûnetin sağlanması lazım. Millet sakinlik, sükûnet istiyor. Tahrik istemiyor. İşi zamana bırakıp soğutmak yerine, gidip germenin anlamı yoktur" dedi.
Ağar 'aydınlar bildirisi' ile ilgili olarak ise şunları söyledi: "Halk herkesin üstünde ve ötesindedir. Bunları kaleme almak, bunları söylemek yanlıştır. Gereksiz işlerdir. Halkı tanımayan, geleneğini, genlerini, tarihini bilmeyenler kendi kendilerini ortaya atmaktadırlar. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Ateşin dışında olanlar milleti rahatsız etmesin. Millet gölge edilmese başka hiçbir ihsan istemiyor."
1-Irkçı tırmanış uyarısı gereksizmiş.Çok haklısınız sayın başbakan namzedi Ağar efendi... Her türlü ırkçılığın birbirini beslediği, özellikle devlet güdümündeki ırkçılığın ülke bütünlüğünü bozacağı külliyen yalandır. Irkçılık tırmansa da bu konuda halkı uyarmak kimsenin haddine düşmez!
2-Kim gitmiş? Nereye gitmiş anlamadım ama ortalığı germe konusunda yine %100 haklısınız sayın/derin Ağar. Böyle bir uyarının altına imza atmak, kitleleri tahrik etmemek gerek.
3-Halk herkesin üstündedir. Sana Baba Diyeyim, Gel Bana Gelin Ol v.s. programlarla beyni uyuşan aydınlar(!) kendilerini halkın önünde görmekle, ali/ari Türk milletine
yol göstermeye çalışmakla nasıl bir gaflete düştüklerini bilmemektedirler. Ağar siz çok yaşayın!!!
4- Bu halkın bir gen tipi vardır evet... Bu gen, ne aydın genine benzer ne Kürt genine.Türk olmayan vatan haini aydın milletinin başta olmak üzere, Türk geni taşımayan herkesin Allah belasını versin di mi Sayın Mehmet Ağar!?
5 yorum:
Ağar ağar kader bize ne yağar
Böyle gelmiş böyle bişi bişi
(hatırlamıyom gerisini:)))
Sanırm oradaki "gidip germenin gereği yoktur" ifadesi, gergin ortamı bildikleri halde hala Trabzon'a gitmeye ve orada destek gösterisi yapmaya çalışan (dayak yiyenlerle aynı görüşteki) insanlara karşı söylenmiştir. Eğer bu amaçla söylenmişse bence haklılık payı vardır ve ortamı daha fazla germenin anlamı yoktur...
Ayrıca her toplumda az veya çok ırkçılık vardır ve bu zaman zaman artış gösterebilir. Bizdeki milliyetçilik ve ırkçılık duyguları, kendilerini Türkiye'nin bir parçası olarak görmeyen Kürtlerin gösterileri ve her olayda Türk milletinin küçük düşürülmesi sonucu artıyor ve bu çok doğaldır. Dünyanın en gelişmiş, en medeni ülkelerinde de bunlar yaşansa milliyetçilik duyguları artar ve artan milliyetçiliği bir bildiriyle önlemek de o kadar kolay değildir... Şunu hiç düşündün mü? Ayrılıkçı Kürt gösterilerine, Kürt milliyetçiliğine ve Apo'ya özgürlük sloganlarına karşı bildiri yayınlamayan aydın kişiler, neden sadece konu Türk milliyetçiliği olunca ortaya çıkıyorlar? Bunun bile belli görüşteki insanları sinir ettiğini düşünüyorum. Baştan bölücü kesimlere karşı gerekli yerlerden tepki verilebilseydi belki ortam bu kadar gerilmeyecekti. Şu an halk (veya malum, milliyetçi kesim), devletin yap(a)madığını kendince yapmaya çalışıyor ve doğal olarak çoğu zaman da hata yapıyor... Bu arada, Trabzon'da yaşanan olayların bir başlangıç olduğunu düşünüyorum. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi terörist başının tekrar yargılanmasını isteyince gör bak Türkiye nasıl gerilecek...
uyarının imzalanmasıyla ilgili olarak ortalığın gerileceğini söylemiş bence. pzts günkü milliyette yayınlandı bu uyarı.oku istersen. kürt ve türk ırkçılığının doğuracağı tehlikelere karşı yapılan bir uyarı.tek taraflı değil yani.onlar da trabzonda yaşananların başlangıç olduğunu düşündüklerinden halkı uyarma gereği duymuşlar.
Faşizmin/aşırı milliyetçiliğin, hangi halk/ulus/millet tarafından yapıldığı ne fark eder ki, anlayamadım doğrusu bir türlü buradaki karşı çıkışı. Kürtler de yapsa, Türkler de yapsa,Zimbabveliler de yapsa, faşizan her türlü tavır ilkeldir.Eğer ilkeli bir tavır sergilenecekse birine hayır diyip, diğerine evet denemez.Vatanseverlik altını çizerek söylüyorum, milliyetçilik değildir. Bir insanın doğduğu büyüdüğü, ekmeğini yediği topraklara bağlı olması olağan (ve hatta olması gereken) bir şeydir. Tamamen kişisel görüşüm olarak belirteyim ki, ben azınlıkların/ ezilen halkların milliyetçiliği olmaz, baskın grubun ki milliyetçiliktir, diğerinin ki bağımsızlık temellidir gibi bir düstura da kesinlikle katılmıyorum. Kaldı ki; erdemli, toplumsal vicdan sahibi, birey olma bilincine sahip bir insanın milliyetçilik, mistik herhangi bir öğreti, şiddete başvurma gibi üç temel (ve kesinlikle aydınlanma öncesine ait)hususa sığınması ya da bunları yaşamında temel alması düşünülemez.
"Siyaset, siyasetçilere bırakılamayacak kadar ciddi bir iştir." Bu ciddiyetin bilincinde olan birey, sonuçlarını tartmadan, anlık primitif dürtülerine yenik düşmeden hareket etmeyi beceremiyorsa, o çok sevdiği(!) toprakları uğruna susmayı kabullenebilmeli, hiç değilse bu olgunluğu gösterebilmelidir.
Sanıyorum bir yanlış anlaşılma var. ABD'yi savunuyor ya da kürtçülük yapıyor ya da ülkeyi bölmek istiyor(!) gibi göründük sanırım. Mehmet Ağar'ın açıklaması bence tepkiyi hakediyordu ve ben de buna tepki verdim. Bunda tartışılacak bir şey göremiyorum. Lütfen konuyu kapatalım. Bu başlık altına yorum yapılmasın artık.
Yorum Gönder