Başardım... Evet, başım göğe erdi! Nedir!?:)

Büroda oturmuş sevgilimin gelmesini bekliyorum. Akşam üstü yemek yiyelim demiş bulundum ama şimdi canım hiç yemek falan çekmiyor. Kola falan içeyim bari n'apayım...

Template değiştireceğim diye şaşı oldum, monitöre bakmaktan lenslerim kuruyup gözbebeklerime yapıştı. Oooofof! Eve gidip yatmak istiyorum...

Dün Into The West'i izledim. Fena değil... O bittikten sonraydı sanırım, kanalları gezerken Habertürk adlı ucube kanalda iki muhterem şahsın fotoğraflarını farkederek durdum. Efenim, Petek Dinçöz ve sevgilisi Can Tanrıyar kişiler kanala telefonla bağlanmışlar gayet güzel, çok seviyeli(ıykk!) bir şekilde tartışıyorlar... P.D., C.T.nin programına mı ne çıkmış n'olmuş... C.T. çok acımasız davranmış, P.D.nin güvenini yıkmış, evlenilecek adam değilmiş, şu saatten sonra ilişki yürüyecekse de P.D. sevgilisine güvenmiyormuş, evlenmeyi unutsunmuş v.s.

Kendimi ağzım açık ekrana bakarken yakaladım. (Bu ne ulan!?) Sanatçılarca(!) gösterilen hiçbir ucuz tavra şaşırmamam gerektiğini hatırlayıp ağzımı kapadım, hemen kanal değiştirdim.

Bir süre önce birkaç kanal ve program dışında televizyon izlememeye karar vermiştim. Bu kararımın akıl sağlığım açısından ne kadar doğru olduğunu bir daha anladım... İzlemiyorum işte izlemiyoruuum!